Mütavazı,yaşlı,yorgun bir köy aşığı, Apacıktır magrur,sevgi dolu ve yumuşak kalpliliği, Ekmekte katık yoksa,öyle yer yemegi, İşte o benim babam benim.
Akıl,mantık hep yoluydu, Erdemli kişilikle doluydu, Dogrulugun sağ koluydu, İşte o benim babam benim.
Haksızlıga,hep direnirdi, Sevgi ve saygıda öbeklenirdi, Dostluk,kardeşlikle donanırdı, İşte o benim babam benim.
Canı ocagını tüttürüyor, Yüzü gözümde hep özleniyor, Derdim bu ama hayat böyle yapıyor, İşte o benim babam benim.
Eziklikte, haksızlıkta hep dimdik durur, Esarete hep o dipcik vurur, Hak ettiği dilimi, ancak kendine yontturur, İşte o benim babam benim.
Annem hastanelerde konakladı annem oldu, Alt çamaşırlarımı gizli gizli kuruttu, Her yaptıgını canevime borçsuz oturttu, İşte o benim babam benim.
İlim irfanımız için çok uzaklara gidip didindi, Kapkara saçlarına sayısız aklar serildi, En kötüsü hastalanıp kaç kere ecel ipi gerildi, İşte o benim babam benim.
Yaşlandı artık o bastonu elinde, Agrıları baş gösteriyor vücudumun her yerinde, Evlatlarına minnet etmez,bu onun kişiliğinde, İşte o benim babam benim .
Yanlış hallerimizde çok döverdi, Vurdugu her sille yerde,güller biterdi, Şimdiki biz olmamız için,hep içinden severdi, İşte o benim babam benim.
Tan yeri agartısında yaylasına gider, Kendisini bu hale getiren tarlalarına şükreder, Gavur yaylasının nimetlerini ilaç diye içine çeker, Akşamın karanlıgında ancak evine döner, İşte o benim babam benim.
Sevmez cemiyete boş yere konuşmayı, Fikirlerine karşı olan herşeye bilir susmayı, Yalan,dolanlı işlere,sever gençliğindeki gibi saldırmayı, İşte o benim babam benim.
Aldıgım bir çok degerde ben oyum,gurur duyuyorum onunla, Dagları delerim onun vereceği bana bir komutunla, Bende bir babayım karşılaşacagım onun konumunla, O adam gibi adam hep bizi yine taşır sağ koluyla, İŞTE O BENİM BABAM BENİM.